Halluks Valgus’da Minimal İnvaziv ile Tanışın
Baş parmak çıkıntısı ya da Halluks Valgus’ta, bildiğiniz üzere, açık cerrahi yöntemler yaklaşık son 15 yıldır tüm kurallarıyla oturmuş ve rutin bir şekilde uygulanmaktadır. Ancak, yeni teknolojilerle yapılan çalışmalar sonucunda, ameliyat sonrası ayaklarda ortaya çıkan problemleri daha hızlı çözmek amacıyla kapalı yöntemlere geçiş yapılmıştır. Bu yeni yöntemle harika sonuçlar alıyoruz.
Kapalı Yöntemlerde Görülen Avantajlar
Yapmış olduğumuz hastalarda takipler esnasında az önce bahsettiğim gibi çok ciddi pozitif değerlere ulaşmış durumdayız. Halluks Valgus’ta kapalı yöntemli düzeltme bugün için orta ve başlangıç seviyesindeki hastalar için yapmış olduğumuz bir tedavi yöntemidir. Gelecekte seçenekler arttığında ileri düzeydeki Halluks Valgus(baş parmak) çıkıntısı cerrahilerinde de bu yöntemi kullanacağımızı düşünüyoruz. Kapalı yöntemlerle yapmış olduğumuz hastalarda görülen avantajlar;
Hızlı Yara İyileşmesi
15 Günde Ayakkabıya Geçiş
Daha Az Seviyede Şişlik Problemi
Yok Denecek Seviyede Enfeksiyon Problemleri
Halluks Valgus’ta Minimal İnvaziv Kapalı Yöntem Nasıl Çalışır?
Kapalı yöntemlerin avantajı şudur: Baş parmak çıkıntısını düzeltmek için geleneksel yöntemlerde, baş parmağın üstünde ve altında toplam uzunluğu 7-8 santimetreye ulaşan bir yara açmak zorunda kalıyorduk. Bu yarayı açarak kemiği ve eklemi görüp, gerekli düzeltmeleri yapıyor ve ardından cildi kapatarak ameliyatı tamamlıyorduk.
Ancak bu yöntemi uyguladığımızda, yaranın iyileşmesi genellikle 3 ila 6 hafta sürüyordu. Bu süreçte hastaların yara iyileşmesi tamamlanana kadar ayakkabı giymesi ya da normal hayatlarına dönmesi için uzun bir bekleme süreci gerekiyordu.

Bu Farkı Yaratan Şey Nedir?
Yapılan çalışmalarda, kapalı yöntemlere geçildikten sonra hastaların ayakkabı giyme süresinin yaklaşık 15 güne düştüğünü görüyoruz. Kapalı yöntemlerde, Halluks Valgus’ta (başparmak çıkıntısı) hastada 3 küçük delik açarak bu deformiteyi düzeltebiliyoruz.
Ücretsiz Bilgi AlMinimal İnvazivin Gücünü Keşfedin!
Bu yeni teknikte, ameliyathanede röntgen cihazı altında hastanın ayağının belli noktalarından girilerek kemikteki düzeltmeler ya da kesiler, özel aletler ve motorlar yardımıyla yapılabilmektedir.
Bu teknik, yaklaşık 10 yıldır İtalyan ve Fransız klinikleri tarafından Avrupa’da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Biz de bu teknikleri takip ederek gerekli eğitimleri ve sertifika programlarını tamamladık ve yaklaşık bir yıldır bu yöntemle cerrahi işlemler gerçekleştirmekteyiz.
